Dünya çok hızlı. Bu hızı umursamayıp olduğu yerde kalan ve cepleri samimiyet dolu olanlardan ibaretiz. Etrafındakileri sadece bakmayıp görenler için bir yerlerdeyiz.

2014/07/31

Zeyno



Karadeniz turuna Karester Yaylası'nda devam etme kararı aldık. Yayladaki esen rüzgar değil yürümeyi, ayakta durmayı bile zor kılıyor ama biz de buranın havasını tatmaya geldik şehir çocukları olarak. Tam bunun sohbetini yaparken beş altı yaşındaki Zeyno hiç rüzgar yokmuş gibi koştu peşimizden. Süt dişleri inci gibi, yanakları al, dudakları minicik, gözleri yayladaki kuzular gibi boncuk...

Soluk soluğa misafir olduğumuz yayla evine geldi, peşinden de ninesi. Bir sandalyeye oturdu, çarıklı ayakları yere değmiyor. Güneş gelen gözlerini kırpıştırırken ılık ballı süt ikram edildi. Sorularımıza sadece başını sallayarak yanıt verirken, ineğini zapt etmeye çalışan ninesi "Zeynoo, hadi kalk!" diyor. İşte ilk kez o zaman duyduk kuzunun sesini: "Südümü bitireyim nene, geliyirum." 
Sessizce izledik onu. Sütü biter bitmez, dudağındaki bıyığıyla bize gülüp el salladı. Tahta sandalyeden atlayıp nenesinin peşinden koştu. Gözden kaybolana kadar el sallamayı da ihmal etmedi kuzu Zeyno.